İNSANI İLİMLER MÜMKÜN MÜDÜR ?


hinin son devirlerini çok fazla rahatsız etmiş olan çıkmazlara mey­dan vermektedirler.

Fakat tamamen aksi yolda gidildiği zaman, felsefî refleksiyon ilmi araştırmıya mâni olmak şöyle dursun onu meşrulaştıracaktır. Varlığın her mertebesine ait hal (situation) ve şartları araştırmıya bizi sevkeder ve ilimlerin derece derece yükselişine, her derecenin kendinden öncekine irca’ edilmemek şartiyle onun tarafından nasıl hazırlandığını göstermiye, tabiatın kademeleri arasındaki keyfiyet ‘değişmesi ve devrimleri hesaba katan en geniş dialektik bir ilim telâkkisine bizi götürür (41).

Bu sayede şimi-fizik ve psiko-biyoloji günden güne daha fazla bağlantısız veya mütecaviz bir şekilde bağlantılı olan bir çok ilmi birbirine yaklaştımakta, aralarında dialektik izah birlikleri kurmıya doğru gitmektedir. Nitekim psiko-sosyal ilmi de az zamanda Schanck testleri sayesinde ferdî ve kolektif görünüşleri birlikte kav­ramak imkânlarını araştırmakta, ve eskiden beri ya psikoloji’nin ferde, yahut sosyolojinin’ cemiyete ircaa çalıştığı çok cepheli olay­ları doğuşları ve gelişmeleri sırasında kavramaktadır. G. Tarde, içtimaî olguyu tekrarla tarif ediyordu. R. Maunier son zamanlarda aynı vasfı düşünme, duyma ve işleme tarzı mâna­sında yeniden canlandırdı. Durkheim her umumî olan şeyin içtimaî olmadığını, gülmek ve korkmak gibi bazı yaygın ruhî olgularda tek­rar olduğu halde içtimaîlik bulunmadığını ileri sürerek, onu öteki­lerden baskı (contrainte) vasfiyle ayırdı. Baskı bize dışarıdan ken­dini kabul ettiren, yani ferdî şuurun dışında ve ondan önce var olan bîr vasıftır. Halbuki eşyayla ve başkasiyle var olan şuur fiili, yahut , süje-obje bütünlüğü ihtiyaç ile muhtaç olunan obje münasebeti halinde hem objenin dayanmalarile kendini tekrar eder, umumîleşir; hem de eşyanın, başkasının, “biz” in başkasına tabi bulunur: Yani, her değer fiili bir yandan tekrara ve kaideleşmeye; öte yandan, baş­ka değer fiilleriyle karşılıklı kontrol neticesinde birbiri üzerinde Biz dediğimiz bir baskı yapmıya doğru gider. Bundan dolayı değer fiilinden (psiko sosyal bütünün faaliyetinden) doğan iki tamamlayıcı ve zıt mahiyet vasfı sosyologlar ve psikologlar tarafından suni ola­rak “tahlil edildiği zaman, görünüşde birbirini nakzeden “tekrar” ve; “baskı” teorileri halini almıştır,

Amerikan psiko-sosyal araştırmalarının temel fikri behaviordur.Bu fikir uzviyetle çevre arasındaki karşılıklı münasebetten hama iddiasına kalkmış olan bir sosyoloji veya psikoloji’nin, sonradan davasını büyüterek bizzat bilginin ve değerlerin mahiyetini çözmeye kalkması şöyle dursun, tam tersine bu ilimlerin meşru olabilmeleri ve insanî varlık içindeki makul hisselerini ayırabilmeleri için her şeyden önce bu tarzda felsefî bir araştırmaya dayanmış olmaları lâ­zım gelir .

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27

Yorum bırakın