Posts Tagged ‘Sosyoloji’

İKTİDAR İLİŞKİLERİ AÇISINDAN BİLİM VE SOSYOLOJİ

Mehmet KARAKAŞ

ÖZET

Bu çalışmada, iktidar olgusuyla genelde bilim, özelde de sosyoloji arasındaki ilişkiyi çözümlemeye çalıştım. Modern bilim aracılığıyla üretilen bilimsel bilginin, iktidar elde etmede ve iktidarın meşruiyetini sağlamada etkin rol oynadığı ileri sürülmektedir. Bu durumun riski ve zorlayıcılığı, bugün özellikle sosyal bilim alanlarında kendini göstermektedir. Sosyoloji ise bunu en çok yaşayan disiplinlerden biridir. Çünkü sosyoloji, diğer sosyal bilimlerden farklı olarak yeni toplumsal dünyalar yaratma gücüne sahip olduğu için böyle bir riskle sürekli karşı karşıya bulunmaktadır. Bu genel yaklaşımlardan hareketle çalışmanın sonucunda önemli gördüğüm iki tespite ulaştım. Birincisi sosyolojinin kendisine nüfuz eden toplumsal bağlamın değerlerini, çözümlemeye çalıştığı sorunlara ilişkin tanımlamalarında ve kavramsallaştırmalarında kullanıyor olmasıdır. ikincisi ise sosyologların içinde yaşadıkları toplumun bir üyesi olarak o toplumun norm ve değerleri doğrultusunda, sınırları çok kesin olmasa da bir referans çerçevesine sahip olmalarıdır.

Anahtar kelimeler: iktidar, bilim, sosyoloji, meşruiyet.

Okumaya devam et

AİLE VE AİLE DEĞİŞİMİ

Kitabımın giriş bölümünde, amaçlarımdan birinin/ benliği, aileyi ve toplu­mu birbirine bağlamak olduğunu söylemiştim. Şimdiye kadar, insan gelişimini ortam içinde ve kültür-benlik çerçevesinde inceleyerek birtakım bağlar kurmaya çalıştım. Çocukluk döneminin/ yeterliğin ve benliğin toplumca nasıl kavramlaştırıldığı/ önemli bir nokta olarak karşımıza çıktı.

Bunun yanı sıra/ ana-babanın, yeterliği ve benliği nasıl yorumladığı da, toplumsal kavramlaştırma­larla çocuk yetiştirme biçimlerinin arasında bir köprü olarak belirdi. Bu tartış­malarda aile kavramına sıkça başvurmama rağmen aileyi yeterince inceleye­medim. Bu bölüm, aileyi benlik-aile-toplum ilişkilerinin odak noktası olarak ele alıyor. Bu bölümde sosyo-ekonomik gelişim çerçevesinde bir aile değişim modeli önereceğim. Bu model, benlik gelişiminin nedensel/işlevsel analizini de içermektedir ve ayrışmış ve ilişkisel benliklerin gelişimine ışık tutacaktır.

Ana-babalıkla ilgili etnokuramlar, değerler ve davranışlar, toplumsal de­ğerlerin gelişimsel sonuçlarla nasıl bağlantılı olduğunu anlama yolunda önem­li bir yere sahiptir. Ancak, bunlar ailenin sadece bir yüzünü oluştururlar. Resmi tamamlayabilmek için ailenin diğer yüzlerinin de incelenmesi gerekir. Önemli olan, aileyi, sosyal, yapısal ve ekonomik faktörlerle bağlarını inceleyerek, mak­ro sistem içine oturtmaktır. Aileyi bulunduğu ortamla birlikte ele alan böyle bir analiz, daha önce sözünü ettiğim orta sınıf/kentli/eğitimli gruplarla ve düşük sosyo-ekonomik düzey/ kırsal/marjinal göçmen gruplar arasındaki çocuk ye­tiştirme farklılıklarını açıklamaya yardımcı olur.

Buradaki aileye yaklaşımım birden çok disiplini içeriyor. Psikolojik kav­ramlar ve bulguların yanında sosyolojik ve demografik kavram ve bulgulardan da yararlandım. Bunun nedeni/ aile-toplum ilişkisinin geleneksel olarak psiko­loji tarafından incelenmemiş olmasıdır. Sosyolojik bakış açılan, aileyisosyo


ekonomik konum, kültür ve tarih bağlamına oturtmuş olmaları açısından önem taşır. Birey-aile-toplum ilişkilerini incelerken farklı analiz düzeylerinde çalışmak zor bir iştir. Bu yüzden çok az sayıda araştırmacı toplum, aile ve birey sistemlerini görgül olarak bağdaştırmaya kalkışmıştır (örneğin, Bronfenbren­ner, 1979; Cowan, Field, Hansen, Skolnick ve Swanson, 1993, s. 479; Fişek, 1991; Grotevant, 1989; Szapocznik ve Kurtines, 1993). Yine de, benlik, aile ve toplu­mun temelinde yatan nedensel bağların ve ilişkilerin en azından bir kısmını an­lamaya çalışmak önemlidir. Bunu anlamak, neden belli toplumsallaşma değer­lerinin bazı toplumlarda görülüp diğerlerinde görülmediği ve değişimin neden ve nasıl meydana geldiği sorularını cevaplayabilir.

Okumaya devam et