Psikolojik Savaş


2.4.2. Taktik Sahadaki Psikolojik Savaş

Stratejik psikolojik savaşın belirli bir sahada kullanılmasıdır. Planlar en iyi şekilde hareket etmek için kullanılır. Hedef belirlenir ve çalışma o hedefe yönelik olur. Karşı tarafın içinde bulunduğu olumsuz koşullar anlatılarak teslim olması istenir.

Hareket alanı komutanlığının direktiflerine göre ordu, kolordu ve tümenler tarafından, harekâtı desteklemek üzere yapılır ve muayyen gruplara yöneltilir (Güneri, 1967, s.7). Taktik sahadaki psikolojik savaşın amacı düşmana silahını bıraktırıp, ateşini kestirerek, teslim olmasına ikna etmektir. Bu nedenle taktik psikolojik savaş, stratejik psikolojik savaşın küçük çapta bir tekrarıdır. Taktik psikolojik savaşta propagandanın yapılacağı bir bölge vardır ve bu bölgeye etki edebilme zamanı daha kısadır. Bu savaş türünde düşmanın yenilgileri, eksiklikleri, hataları propaganda olarak kullanılır. Ayrıca muharebeye zorla sokulan devletler hedef olarak kullanılır. Düşman liderlerine, komutanlarına olan güveni sarsmak, kendimizin de ne kadar güçlü olduğumuzu göstermek esastır (Tarhan, 2003, s.50).

Taktik psikolojik harekât bir düşman gücüne karşı savaşan taktik birliklere direkt destek vererek kısa vadeli amaçlara ulaşmak üzere icra edilir (Lord, 1996, s.73). Taktik sahadaki psikolojik savaşın genel hedefi, cephedeki askerin savunma ve taarruz gücünü zayıflatmak, sonuç itibariyle muharebe azim ve gücünü kırarak savaşmaktan vazgeçirmeye çalışmaktır.

Toplumun itaat duygusunu arttırmak, korku duygusunu uyandırarak doğabilecek tepkileri önlemek taktiksel amaçlarındandır. Uluslararası kamuoyunu yanıltmak amaçlanır. Yapılan yayınlarla basın kullanılarak düşüncemize taraf oluşturulur Halk ile yönetimin arası açılır. Savaş öncesinde ve sonrasında düşman birlikleri yanıltılır. Taktiksel amaçlarından bir diğeri ise kültür değişimini gerçekleştirmektir.

Tarihte bilinen en eski Türk devleti olan Hunlar da taktik psikolojik savaş yöntemlerini savaşlarında uygulamışlardır. Hunlar da bütün Türk boyları gibi cengâver, gözü pek savaşçılardı. Hun Türkleri; “Düşmanlarının yüreğine korku salmak için” yüzlerini kızgın demirlerle dağlarlardı. Hunlar savaşmadan önce düşmanlarına barış çağrısı yaparlardı. Savaşmazlarsa onlarının canlarını ve mallarının korunacağını bildirirlerdi. Bu suretle düşmanlarında canını ve malını kaybedeceği duygusu uyandırarak onları savaştan caydıramaya çalışırlardı. Bu çağrılara uymayan düşmanları ise şiddetle cezalandırırlar ve başka düşmanlarına ibret olmasını sağlarlardı (Ucuzsatar,1990,s.205).

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60 61 62 63 64 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111

Yorum bırakın