Marxist Estetik


Engels’in vurgulu sınırlamalarına karşın, ideoloji salt ideoloji olur, ve bütün bir öznellik alanının bir değersizleştiril­mesi, yalnızca ego cogito olarak, ussal özne olarak öznenin değil, ama ayrıca içselliğin, duyguların ve imgelemin bir değer­sizleştirilmesi yer alır. Bireylerin öznelliği, kendi bilinçleri ve bilinçaltı alanları sınıf bilincine çözündürülme eğilimine girer. Böylelikle, devrimin büyük öngereklerinden biri, eş deyişle köktenci değişim için gereksinimin bireylerin kendilerinin öznelliklerinde, uslarında ve tutkularında, itkilerinde ve hedefle­rinde köklenmesi gerektiği olgusu enaza indirgenir. Marxist kuram bir bütün olarak toplumda açığa serdiği ve ona karşı döğüştüğü şeyleşmenin kendisine yenildi. Öznellik bir nesnellik atomu oldu; giderek başkaldırıcı biçiminde bile, bir ortaklaşa bilince teslim edildi. Marxist kuramın belirlenimci bileşeni toplumsal varoluş ve bilinç arasındaki ilişkinin kavramında değil, ama bireysel bilincin tikel içeriğim, ve onunla birlikte devrim için öznel-gizilgücü parantezleyen indirgemeci bilinç kavramında yatar.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 38 39 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 57 58 59 60

Yorum bırakın